Selam ile...

yollara döküldüm

şehir yeni yüzlerini gösterdi

ve çoğaldı ruhlar

alacakaranlıkta yolları arşınladım

ve şehrin uyanmasını seyre daldım

bir tebessüm ile yüzümde

şükür edip andım o en şevkatliyi

nacizane bir ruh olarak

Fısıltı

yağmur damlaları bana evde olduğumu fısıldıyorlar

bir mum aydınlığı ile dost ruhlara selam yolluyorum

ve kucaklıyorum bu şehri bir kez daha

ya da tam tersi...

hayat, aynı hayat...

çok farklı değil aslında;

hayat,

suyun hangi tarafında olduğuna göre değişmiyor

hayat, aynı hayat...

Günah,

her tövbe edişimiz yeni bir sayfa

ve her günah yeni bir gölge...

gece ve gündüz gibi sanki

Arada derede

Selam ve sela arasında,

Ne de çok "önemli" işlerle uğraşıyoruz...

Niyaz

Niyaz etmek yakarmak demekmiş

bir de dilemek mi dersin

uzakta bir dosta selam olsun

ve şifa versin bu satırlar...

Selam ile

Sibel

birbirlerine dokunmazmış sibel'ler

tıpkı gölgeme dokunamadıkları gibi

Orman cini

Bir akşam üstü;
Şehri seyre dalmışım;
Yanı başımda bir orman cini.

Yazgı

Değiştirebilir mi insan yazgısını?

Herşey önceden mi yazılmıştır

Yoksa yeterince cesaretmiz mi yok

Gördüğümüz işaretlere rağmen

hala yerimizde kala kalıyoruz?

Çay fincanı

kalbinin atışlarını dinlemek

bir çay fincanı eşliniğinde

semayı izlerken gece hilal iken

uzaktan bir dost'a selam vermek

Fotoğraf ; Meryem Rabia Taşbilek

Bir an

akıp gidiyor önünden

dur bir nefes al

dinginleş

sadece öyle dur

kapat gözlerini

dön kendine

bir pencere ardından...

yıllara sanki bir an içinde geçmiş gibi

değişen ne ?

oğlu'lar baba'larına benzemiş

herşey koca bir tekrar gibi

ben bir pencere ardında yine...

bir an için hayat

yürüyorum

bir an gözüm bir ara sokağa dalıyor

ve dokunuyorum başka hayatlara

başka ruhlara

bir an için farkında oluyorum

sonra kendi alem'ime kaçıyorum

yine...

Çeşme

Uzaktan gelen dost bir yürekten iki satır
sanki bir yaz günü bir çeşmeden kana kana su içmek gibi...

Bu kadar mı zor?

Bu Dünya'ya ve bu güne ithafen;

"Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine..."

N.H. Ran

Döngü

belli döngüler içinde sanki herşey

hatırlıyoruz,

üzülüyoruz,

seviniyoruz,

çiceğe duruyoruz

soluyoruz

yağmurda ıslanıyoruz

sema'yı özlüyoruz

yenide kabuğumuzu yarıyoruz

yaşıyoruz...

Hediye

Hediye

Yolun en güzel hediyesi

Dost bir yürek

Naif bir ruh

ve derin bir umman...

Aynı

adım hep aynı

gün hep aynı

hep aynı...

Fundalığı ateşe verme, suskun kal ey kalbim;

dilini içeri çek, zira dilin alevler saçmada.

Hz. Rumi

Ve kadınlar,

Ve kadınlar,

bizim kadınlarımız:

korkunç ve mübarek elleri,

ince, küçük çeneleri, kocaman gözleriyle

anamız, avradımız, yarimiz

ve sanki hiç yasamamış gibi ölen

ve soframızdaki yeri

öküzümüzden sonra gelen

ve dağlara kaçırip uğrunda hapis yattığımız

ve ekinde, tütünde, odunda ve pazardaki

ve karasabana koşulan

ve ağıllarda

ışıltısında yere saplı bıçakların

oynak, ağır kalçaları ve zilleriyle bizim olan

kadınlar, bizim kadınlarımız

Nazım Hikmet Ran

Şehrin Dervişine ...

Kayıp mı ?

Hiç değil; istediği zaman dostlarına ulaşabilir...

Güçsüz mü?

Hiç değil; istediği zaman o koca yüreği ile dünya'yı yerinden oynatabilir...

Mutsuz mu ?

Hiç ama hiç değil; gözleri her dem saf bir çocuk edası ile güneş gibi...

Görenlere

gün gece kavuşmak üzere

vapur'da bir avuç gören...

dersaddet'e günü son vefasını yerine getiriyorlar

ağrı....

ne yaparsan yap

hiç bir şekilde gitmiyor

yaşayacak içinde, seni öldürmeyen

diplere atacaksın

ta derinlere

kör kuyulara yar edeceksin

....

ama orada olduğun bileceksin...

Yitmek üzerine

Bazı kavimler yitirdiklerini yakarlarmış,

ki geldikleri güneş'e aynı şekilde geri dönsünler diye...

Yitirilen hiç bir şey yoktur çünkü ...

ein kleines licht fur mich

ein kleines licht

von einer kerze

was es fur mich bedeuted

bleidt fur mich

Sabah sabah ...

Şehrin kar taneleri

Şehrin inci gerdanlığında

Kahvaltı peşindeler

Şehir nazlı

Şehir soğuk

Şehir hazırlanmakta...

Şubat ayı

Böylesi bir gün idi

Şubat ayı

Sen onu yanına aldın

Ben pencerede baka kaldım....

bitecek

a canım sanma ki sonsuza dek sürecek bu fani rüya

elbette bitecek bir gün bu yol...

Temizlik

Yağmur bulutları yıkıyor ki ,
gün bembeyaz olsun,
akşam vakti biraz şeker katacak ve
pamukşekeri olacaklar ki
gün güzel bitsin.