27 Mayıs 2009 Çarşamba

Don Kişot

Ölümsüz gençliğin şövalyesi,
ellisinde uydu yüreğinde çarpan aklına,
bir Temmuz sabahı fethine çıktı güzelin,
doğrunun ve haklının önünde mağrur, aptal devleriyle dünya,
altında mahzun, fakat kahraman Rosinant'ı.

Bilirim,
hele bir düşmeyegör hasretin hâlisine,
hele bir de tam okka dört yüz dirhemse yürek,
yolu yok, Don Kişot'um benim, yolu yok,
yeldeğirmenleriyle dövüşülecek.

Haklısın, elbette senin Dülsinya'ndır en güzel kadını yeryüzünün,
sen, elbette bezirgânların suratına haykıracaksın bunu,
alaşağı edecekler seni
bir temiz pataklayacaklar.
Fakat sen, yenilmez şövalyesi susuzluğumuzun,
sen, bir alev gibi yanmakta devam edeceksin ağır, demir kabuğunun içinde
ve Dülsinya bir kat daha güzelleşecek...

Nazım Hikmet RAN

24 Mayıs 2009 Pazar

Huzur


sisli bir yoldan çıkıyorum
rüzgar herşeyi dağıtıyor
yere bakan yüzümü kaldırıyorum

görüyorum

uzun bir yolun sonundan gelmiş
ardında gölgeleri bırakıp
dup duru , rüzgar gibi
var olup görünmeyen
ve bir umman kadar kocaman

sadece varılığı ile
beni huzura kavuşturan
ve göğe bakmasını bilen
gören

21 Mayıs 2009 Perşembe

Ağır ağır

ağır ağır ve tek tek işleyeceksin
öğle ki her bir ilmek seninle tanış olup bereketlenecek
ağır ağır ,
ki koca umman sana kendini açsın
...

19 Mayıs 2009 Salı

Üçleme


gökten üç elma düşmüş
biri bir kediye,
uzakta bir başka kediyi düşleyen
biri bir değirmen sevdalısına
biri de;
değirmenleri devlere karşı savaşırcasına savunan bir adem oğluna

13 Mayıs 2009 Çarşamba

Beyaz


hafif bir esinti ;
bir yaz akşamı sanki bir denizin öte ufkundan gelen
duru bir eda ;
bir kaya gibi sağlam
ve bir güvercin gibi bembeyaz

en güzeli de inanılmaz bir huzur ...

11 Mayıs 2009 Pazartesi

Seçimler


bir labirent gibi hayat
seçimlerimiz, doğrularımız, yanlışlarımız
yürürüz içinde
bir sağa bir sola
o an nasıl götürüyorsa bizi kendimiz
kendi yaptığımız seçimlerimiz
emin olup adım atıp gittiğimiz yönlerde var
biraz korkarak adım attığımız yönlerde var
zaman zaman karşımıza gölgeler çıkar
zaman zaman yeni bir ufuklar

ama asıl olan yaptığımız tüm bu seçimlerin
ortasında yine kendimiz
her nasıl bir rota çizsede insan
tüm yollar yine kendine çıkar

9 Mayıs 2009 Cumartesi

Giz



bir giz gibi adetta
aslında ulu orta olan ama
onun değerini bilenin görebileceği
paylaşılan sıcacık bir an
bir akşam sefasında

6 Mayıs 2009 Çarşamba

Varlık


içinde onca şey var iken
aslında tüm hepsinin tek bir varlıkta birleşmesi

içinde tek bir ruh var iken
zaman zaman çok farklı hal'ler alması

ama özünde varlığın tek olması
ve yok olması, tüm bu gereksiz karmaşanın...

5 Mayıs 2009 Salı

Sırdaş


Deniz iyi bir sırdaştır
ve herşeyin ile kabul eder seni
ard niyet olmadan
herşeyi olduğu gibi alır ve saklar içinde


sen bir koza'ya sargılı
demek ki önünde daha da güzel zamanlar var
hep vakit yakın
herşeyi ile senin elinde.


4 Mayıs 2009 Pazartesi

Bir ezan vakti


belki ilk başlarda hani bir güvercinin ürkekliği vardı hafiften
ama değildi aslında hiç ürkeklik
olan sadece ve sadece kendisi ile barışık ve durgun

belki buyur eden de korktu onu ürkütmekten
o pencere pervazından onu kaçırabilmek ihitmali vardı

zaman geçti soğuk bir aş evi oldu sıcak bir ocak
gözler zaman zaman ateşe bakarark
dalınıp gidildi mazide kalan zamanlara

ve baş başa verilip paylaşıldı bir ezan vakti
sonrasında bir dost yürek ağırlamış olmanın keyfi ile

2 Mayıs 2009 Cumartesi

İzleğince


renklere şahit oldum
seslere ve bu devranının akışını izledim
sanki dışarıdan biri gibi
misafir gibi

gelmişim
izliyorum, görüyorum, duyuyorum
durağan herşey
renkli ahenkli

sonra bir dönme isteği hasıl oldu
en başına dönmek
güvenliğe sessizliğe, bensizliğe
belkide hiç geri gelmek istemeden
hiç olmak istedim